(80. video-1.15.20. dk.dan itibaren).
..
………“Euzü Billahi mineş şeytanir racim”
………“BismillahirRahmanirRahıym”
………El Muheymin Koruyucu otorite. Muheymin; siyasi bir kavramdır dostlar, otorite demektir. Ama sadece otorite değil, zulümde edilerek otorite olabilir, baskıyla da otorite olabilir, zorla da otorite olunur değil mi. Ama Allah’ın otoriteliği koruyucu otorite. Bu çok önemli.
………El Muheymin sadece bu anlamdan ibaret değil, değer koyucu otorite. Koruyucu otorite, değer koyucu otorite ve hâkimiyeti eşsiz benzersiz olan otorite. 3 vurgusu var. Koruyucu otorite, mutlak değer koyucu otorite, hâkimiyeti eşsiz benzersiz otorite demektir. Yani özü itibariyle işinin ehli koruyucu otoriteye el Muheymin diyor Kur’an, o da Allah’mış.
………Bir değer koyucu yoksa değer yoktur dostlar öyle değil mi? Orada bir değerden bahsedeceksiniz ama değer koyucusu yok. Yok böyle bir şey. Yani sahipsiz bir değer gördünüz mü siz. Bir yerde bir değer olup ta sahibi olmasın. Onun için bakınız İslâm’da miras hukukunun sebebi budur.
………Kur’an miras üzerinde niye bu kadar durur? Değeri sahipsiz bırakmaz. Eğer serveti sahipsiz bırakırsanız servetin zayi olması en küçük tarafı, servet insanları birbirlerine düşman eder öyle değil mi? Onun için dünyevi değeri bile sahipsiz bırakmayan rabbimiz ebedi değerleri sahipsiz bırakı mı?
………O’nun Müheymin olmasının bir anlamı değer koyucu otorite dedik. İslâm; İnsanlığın değişmez değerleri demektir. İnsanlık tarihi boyunca geçerli olan ortak kötü ve ortak iyinin varlığı buna delâlet eder. Ortak kötüye ne diyordu Kur’an? El Münker. Ortak iyiye ne diyordu? El Ma’ruf. Ma’ruf – münker,
………Ne kadar muhteşem bir ifade dostlar. Yani bir tanıdığınız var ateist, bir tanıdığınız var Hıristiyan, bir tanıdığınız var. Yahudi, bir tanıdığınız var Budist, bir tanıdığınız var şintoist. Vs. Yahu korkmayın konuşurken öyle bir dil geliştiriyor ki Kur’an size insanlığın ortak kötülüklerini Allah’ın kötülüğü, yasağı olarak koyuyor, münker diyor ona. İnsanlığın ortak iyiliklerine de ma’ruf diyor. Elinizi güçlendiriyor, Müslümanın eli çok güçlüdür, ama bilmek şartıyla.
………Sevgi, merhamet şefkat, iyilik, ikram, paylaşma, fedakârlık, vefa, ma’ruf. Ortak iyilik, yer yüzünün hangi tarafına gittiniz de sevgi kötü bir şeydir diyeni duydunuz? Merhamet pek berbat bir şey canım, bunu diyen adam aslında insanlık çöpü olmuştur onu ayıklamak lazım. Yani yahu paylaşmak berbat bir şey diyeni ne yaparsınız siz? Git ya git, çekil gözümün önünden dersiniz en azından. Onun için ortak iyi nereye giderseniz gidin iyidir. İnanın bunun üzerinden bize esasında iyi Müslüman kimdir sorusunun cevabını da vermiyor mu? İyi Müslüman insanlığın ortak iyiliklerini kendisinde gösterendir. El Emin buydu. Emin olmak, güvenilir olmak kötüdür diyen yeryüzünde bir adam bulunabilir mi? Budur işte, Muhammedün ResulAllah olmadan önce Muhammedül emin olan bir nebinin ümmeti. Böyle mi olacaktı?
………Tüm peygamberler insanlığa ortak iyiyi emir ve ortak kötüden nehiy için gelmişler. Kur’an vahyi kendinden önce ki tüm değerleri bünyesinde toplar, İslâm binası Allah’a aracısız kulluk demeye gelen ihlas üzere bir imanı inşa eder. Nihilizm değer karşıtlığıdır. Şimdi değerden yola çıktık çünkü El Muheymin değer koyucu demektir. El Muheymin’in zıddı nedir? El muheymin’in zıddı günümüzde ki nihilizmdir. Nihilizmin sloganı tek kelimeliktir üç harfli “Hiç.”
………Aman Allah’ım, onu bizim sufilerimizin eline verdiler, duvarlarına levha diye astılar iyi mi? Hiç, hiççilik yani. Niye yaşıyorsun? Hiç. Niye yapıyorsun? Hiç. Niye ölüyorsun? Hiç. Niye varsın? Hiç. Hiç olasın desem bana olur. Nihilizm günümüzde değer koyuculuğun öbür karşıtında yer alır. Nihilizm bir değersizlik ideolojisidir, sadece değersizlik değil, değer karşıtlığı aynı zamanda. Eşyanın yaratılıştan bir anlam ve amacının olmadığı zannı üzerine yükselir, fıtratı reddeder. İslâm’a nihilizmden daha büyük bir düşman günümüzde görmüyorum. Zira insanlık gittikçe barı kültürü elinde nihilistleşiyor. Hani şu savaşma seviş kuramı var ya 12 eylülcülerin, yani insanlık davasızlaştırılıyor. İnsanlık ideallerinden soyutlanıyor, iddiasızlaştırılıyor. Böyle olunca tam bir tüketim sürüsü. Kapitalizmin sancağının çekildiği bir dünya, önü bomboş. Hani frenklerin o lesefer, lesepase deyimi? Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler. Niye? Bırak önünü.
………Evlâ leke feevlâ. (Kıyamet/34) yazıklar olsun, veya yakışır sana insan yakışır, Sümme evlâ leke feevlâ. (Kıyamet/35) bir daha yazıklar olsun sana ey insanoğlu. Eyahsebul’İnsanu en yutreke süda. (Kıyamet/36) İnsan başıboş bırakılacağını mı sanıyor.
………Allah’ın Muheymin ismine iman, Nihilizmi rettir. Nietzsche, Nihilist olduğunu itiraf eden ender filozoflarından biridir, başıdır hatta. Nihilizmin ideoloğudur. Nietzsche içimizden birçoğuna cazip gelen bir isyan düşünürüdür. Bazı Müslüman yazarçizerler, eli kalem tutanlar nice hayranıdırlar. Niye Nietzsche hayranıdırlar? Çünkü Nietzsche ölümüne Hıristiyanlık düşmanıdır, papaza kızmış orucu bozmuş. Tam bu ata sözünün muhatabıdır. Papaza kızmış, orucu bozmuş, dinden çıkmış. Papaza kızmış Allah’a düşman olmuş, papaza kızmış fıtrata düşman olmuş, papaza kızmış ahlaka düşman olmuş, papaza kızmış ruha düşman olmuş, papaza kızmış her türlü imana düşman olmuş.
………Meselâ İkbal’imiz, yüzyılımızın yüz aklarından şairi İkbal’imiz Nietzsche’yi çok över. Neden? Nietzsche bir isyan filozofu. Bazen de iyi laflar eder Nietzsche, Endülüs hakkında falan, batının endülüse nasıl kıydığına dair 3 – 5 satırı vardır, hepsi odur. Ama biz böyle duygusalız, bir adamda 3 – 5 satırlık iyi bir şey gördük mü onu hemen bağrımıza basarız, hemen yarı azizleştiririz. Bizim içimizden de birileri böyle. Nietzsche doğru kilise düşmanı, Nietzsche Hıristiyanlık düşmanı der anti-Christianı yazan adam o. Hıristiyanlığı deccal olarak, kiliseyi deccal olarak niteleyen bir adam o.
………Fakat burada kalsa, burada kalmadı. Ne oldu? Allah’a, dine, imana, ahlaka, erdeme, fıtrata, değere düşmanlığı bir ideoloji olarak koydu.
………Nietzsche’nin kitaplarından alıntı yaptım burada. Yahu Esma-i hüsna da Nietzsche ne arıyor? Biz de böyle yiyoruz bu yoğurdu müsaade edin. Bizden esma dinleyecekseniz, Nietzsche’yi dinleyeceksiniz. Güç istenci, güç iradesi kitabından orada Nietzsche’nin tuttuğu günlüklerdir bunlar, en baba düşünceleri de oradadır. Yani Der-anti-Christi vardır, Deccal’ı vardır, Ecce Homo’u vardır, böyle buyurdu zerdüştü vardır, yani Nietzsche kitaplarının hemen tamamını okumuş bir fakirdir karşınızda ki insan. Orada der ki, Bahar, 1887 tarihli notunda; Bir nihilist olduğumu kendime ancak yakın zamanda itiraf ettim. Yani nihilist olduğunu itiraf den bir insandan konuşuyorum, iftira etmiyorum, karalama çalmıyorum, sadece kendisinden getiriyorum delilleri. Mart-Haziran 1888 netin, ruh ta diyebilirsiniz buna, can da diyebilirsiniz buna. Netin, ne neden, ne düşünme, ne bilinç, ne ruh, ne irade, ne de gerçek vardır, bunların hiç biri yoktur, hepsi hiçbir işe yaramayan kurgulardır. Her şeyden önce algılarıyla gelişebilen belirli hayvan türleri vardır. Getir getirebilirsen..!
………Kur’an ın hayvan gibidirler hatta daha aşağı dediği tip, Nietzsche’nin ideal tipi. kel en’ami belhüm edal.. (Furkan/44) 598 nolu yine 1987 mart tarihinde düştüğü notu okuyorum, güç istencinden, güç iradesinden. Bir filozof örneğin nihilizmle iyileşir, hiçbir gerçeğin olmadığına inanç, yani nihilist inanç bir bilgi savaşçısı olarak dur durak bilmeden çirkin gerçeklerle savaşan biri için büyük rahatlamadır. Çünkü gerçek çirkindir. O güç istencinde şöyle diyor; Burada gözler önüne sermeye çalıştığım gelecek iki yüz yıldır, gelecek olanı tarif ediyorum, yani artık farklı gelmeyecek olanı, nihilizmin gelişini tarif ediyorum diyor. Adam nihilizmi müjdeliyor, ocaklardan ırak diyesim geliyor.
………Fıtrat karşıtlığına bakınız ondan aldım. Var oluşun karakteri doğru değildir yanlıştır. Çizin altını. Hakikat karşıtı nihilizm. Gerçek yoktur, nesnelerin mutlak doğası vardır hakikat yoktur diyor. İyi karşıtlığı.
………Comoro diye birinden alıntı yapmış kızıl kedili reisi. Bütün iyi insanlar zayıftır, çünkü kötü olamayacak kadar zayıftırlar. Buna katılıyor Nietzsche. Merhamet karşıtlığı, merhametin her türlü ahlaksızlıktan daha tehlikeli olduğunu fark ettim. İnsan felakete saygı göstermelidir, güçsüzlere yok ol diyen felakete saygı göstermelidir.
………Tanrı karşıtlığı tanrı fazlasıyla aşırı bir hipotezdir. Amel karşıtlığı çünkü eylemin hiçbir anlamı yoktur, eylem insanı var oluşa bağlar ama var oluşun da anlamı yoktur. Maneviyat karşıtlığı; Başlıca önerim manevi fenomenler yoktur, sadece bu fenomenlerin manevi bir yorumu vardır, bu yorumun kendisi de ekstra manevi kökenlidir. Ahlak karşıtlığı; Ahlaklılık dünyada ki her şey kadar ahlaksızdır, ahlaklılığın kendisi bir ahlaksızlıktır. Yaşamı özgür kılmak istiyorsak ahlaklılığı yok etmemiz gerekir. Haşa huzurdan, ocaklardan ırak. Çünkü var oluş ahlaksızdır ve bu yaşam ahlaksız ön koşullara bağlıdır ve tüm ahlaklılıklar yaşamı reddeder.
………Aman Allah’ım..! Erdem karşıtlığı; erdem en kötü alışkanlıktır, fazilet en kötü alışkanlıktır. Şefkat karşıtlığı; acıma duygusu bir enfeksiyondur. J sizin bu enfeksiyonu iyileştirecek bir iğneniz var mı? Başkalarının ıstırap çektiğini görmek insana kendini iyi hissettirir. Başkalarına ıstırap çektirmek daha da iyi hissettirir, zulüm olmazsa şenlik olmaz.
………İşte bunu size anlatmak için buraya getirmek zorundaydım Nihilizm nasıl bir şey, nasıl bir dünyayı özlüyorlar ve bizim bazı gariban eli kalem tutan Müslüman yazarçizerlerimiz de nasıl bir şeyi pazarlıyorlar onu söylemeye çalışıyorum.
………Tanrı karşıtlığı, yaratılmış bir dünya hipotezinden bir an bile korkmamız gerekmemektedir. Yani dünya yaratılmamıştır, yaratmak anlayışı bugün tamamen tanımlanamaz, gerçekleştirilemez bir şeydir. Sadece bir sözcük; Batıl inanç çağından kalma gelişmemiş bir kalıntıdır.
………Güç tutkusu; iyi nedir diye sorar Nietzsche, Cevaplıyor insanda güç arzusunu, gücün kendisini yükselten her şey iyidir. Kötü nedir diye soruyor, cevaplıyor; Zayıflıktan doğan her şeydir. Yine o mutluluk nedir diye sorar, gücün büyüdüğü duygusudur der. Şeytana sorsam acaba daha farklı bir cevap verir miydi diye düşünüyorum.
………1054 numaralı 1885 tarihli notu; Mücadelelerin en büyüğü bunun için yeni bir silah gerekir. Atom bombasını hangi düşüncelere borçluyuz onu söylüyorum size. Çekici, korku dolu bir kararı provoke etmek için, Avrupa’yı onun sonuçlarıyla karşı karşıya getirmek için korkunç bir silah gerekir. İradeyi yok etmekle istekli olsun olmasın korkunç bir silah.
………Büyüklük tutkusu; Korkunçluk büyüklüğün bir parçasıdır. Hitler Nietzsche’nin kitaplarını kutsal kitap ilan etmişti biliyor musunuz? Hitler durduğu yerden çıkmıyor.
………Peki değer, anlam, amaç ve Allah karşıtlığının yapmak istediği şey neydi. Güç istencinin 794 nolu Mart-Haziran 1888 tarihli notundan okuyorum. Dinimiz, ahlak ve felsefe insanın çöküş biçimleridir. Yani dinimiz diyor Ahlaklılığın çöküşü, felsefenin çöküşü, insanın çöküşüdür diyor, dinimiz bu. Bunları çöktürdük mü Nihilizm dinimiz başarıya ulaşır.
………Karşı hareket sanattır diyor, bunun altını çiziyorum. Nietzsche dine, ahlaka, Allah’a, imana, felsefeye, akla her şeye savaş açmış bunlara karşı hareket sanattır diyor.
………Neden, Nietzsche sanatta ne buluyor, bir nihilist sanatta ne buluyor ki dinin karşısına sanatı yerleştiriyor? Çünkü sanat spekülatif bilgi, yani sanat zan üzerine yükselir, yakıyn yoktur. Çünkü sanata ne koysan gider, hakikat yoktur, nasıl yorumlarsan hepsine açıktır.
………Farkında mısınız, Nihilizmin sahte peygamberi Nietzsche ilmiyata karşı hissiyatı çıkarıyor. Burada dine karşı sanatı, ahlaka karşı sanatı, felsefeye karşı sanatı koyarken ilmiyata karşı hissiyatı koyuyor. Makule karşı mahsusu koyuyor İlim ve iman alanına karşı spekülatif her türlü yoruma açık sanatı koyuyor. İşte Şuârâ suresinin sonunda ki ayetlerde bunun için şairler hakkında her vadide vehimlerinin peşinden koşarlar diyor. fiy külli vadin yehiymun. (Şu’arâ/225) diyor. Çünkü o zamanın şairleri spekülatif bilgiyi imana tercih ediyorlardı.
………Felsefe ve Akıl düşmanlığını, Allah ve din dostluğunun şartı gibi gören gelenekçi rivayetçilere durumun böyle olmadığını Nietzsche örneği üzerinden daha güzel anlatamazdım. Elbette Nietzsche sanatı ilmin ve imanın yerine öneriyor diye sanata sırt çevirmeyeceğiz, fakat Nietzsche gibi bir nihilistin neden ilmin ve imanın, felsefenin yerine sanatı önerdiği üzerinde de derin derin düşüneceğiz. Bunlar sanatta acaba ne maden buldular da nasıl kullanışlılık buldular da sanatı dinin, bilginin, imanın ve felsefenin yerine öneriyorlar.
………Nietzsche’nin dünyası kapalı evren, sonsuz uzay ve mekanik fizik üçlüsüne dayalı eskimiş bir dünya görüşü aslında. İşte 1885 yılında düştüğü 1065 no.lu not; Bu dünya enerji canavarı, başlangıcı olmayan, sonu olmayan. Sağlam ve demirden, büyümeyen veya küçülmeyen, kendini genişletmeyen, sadece dönüştüren bir güç bütünlüğüdür. Alemi tanımlayışı bu Nietzsche’nin. Bu tam da Newton fiziğidir, Newton mekaniğidir.
………Bitti bu dünya, bu dünya çöpe, anlatabiliyor muyum? Kuantum fiziğiyle bu dünya kapalı evren, sonsuz uzay, mekanik fizik bitmiştir. Nietzsche’den sonra fizik ilmindeki gelişmeler onun sözlerini çöpe atmıştır. Oysa ne kadar da kendinden emin ve kesin konuşuyor, Hıristiyanlıktan nefret ediyor, bu nefret onun gözünü kör, kulağını sağır, aklını ruhunu dumur, iradesini felç, vicdanını yok etmiştir.
………Nietzsche’nin sonunda aklını hepten yitirdiğini biliyorsunuz değil mi? Bir mektup yazıyor, mektupta ki muhatabını tanıyamıyor. Oradan anlıyorlar ki iyice kafayı yemiş. İnkâr ettiği ruhunu, inkâr ettiği rabbine o halde aklı kaybolmuş olarak teslim ediyor. Bu sıradışı dehayı belki de huzuru ilahide kurtaracak olan Allah’a deli olarak varmış olması. Hiç olmazsa diyecek ki; ya rabbi delirdim de geldim, biliyorsun sen deliler den hesap sormazsın. Ne diyelim İnşaAllah, bir kul daha kurtulsun ne olur, Allah’ın cennetin de yer mi yok.
………Niye hayret ettiniz? Ben ahirette bir kulun daha kurtulduğunu görmekten çok sevinirim. Birileri gibi aman cennete beni al, benden başka da kimseyi alma dememi mi bekliyorsunuz. Ne yapacaksınız uçsuz bucaksız cennette at mı otlatacaksınız. Rabbim kullarına inşaAllah önlerini açsın, onları hidayeti isteme liyakati versin. Öyle diyelim, hidayet versin demiyorum, hidayeti isteme liyakati versin ve cennetine de doldursun. Ne diyelim, Allahu alem tabii Allah bilir.
………Şeytana nasıl bir dünya düşlediğini sorsak Nietzsche’nin düşlediğinden farklı mı olurdu? Nihilizmin dünyası işte böyle bir dünyadır, böyle bir dünya insanın hayvanlaşması anlamına gelir. Nihilizmin panteizm ve bizdeki onun karşılılığı olan vahdet-i vücut ile ilişkisini de ben söylemeyeyim, içinizden merak edenler yüzyılımızın cins kafa Müslüman Filistin asıllı alimi AbdülVahhab el Mesiri’nin Türkçeye ön yargı diye çevrilen, hem editörlüğünü yaptığı, hem de muhteşem bir makalesinin yer aldığı kitabından okusunlar, öğrensinler. Ben oraya havale edip hemen sözümü toparlayayım.
………Muheymin 2 yerde geliyor, bir Allah’ın ismi olarak Haşr/23 te geliyor, 2. Si Kur’an ın sıfatı olarak maide/48 de geliyor.
………Mu’min’ul Müheymin’ul ‘Aziyz’ul Cebbâr’ul Mütekebbir. (Haşr/23) Müheymin olan Allah’ın, Müheymin olan kitabıymış Kur’an.
………Ve enzelna ileykel Kitabe Bil Hakkı musaddikan lima beyne yedeyhi minel Kitabi ve Müheyminen aleyh. (Maide/48) Biz sana bu kitabı hakikatin bir numunesi olarak indirdik. Bil Hakk, hakikatle indirdik. musaddikan lima beyne yedeyh kendisinden önce indirilmiş olan vahiyleri hem tasdik eden minel Kitabi kitaplardan kendisinden önce indirilmiş olanları hem tasdik eden ve Müheyminen aleyh hem de onların mihenk taşı olan bu kitabı, bu vahyi biz sana Müheymin olarak indirdik. Neymiş Müheymin? Mihenk taşıymış.
………Müheymin, mihenk..! ses benzerliği de var acaba bir alaka var mı bilmiyorum, evet mihenk taşıymış. Neyin mihenk taşı? Tevrat’ın, İncil’in, diğer kitapların mihenk taşıymış. Ne yapacak mışız? Tevrat’ı elimize aldık, Tevrat burada okuduğumuz söz Allah’tan mı geldi, yoksa birileri yazıp Tevrat’ın içine mi koydu. Biz bunu biliyoruz ki Tevrat’ın aslı kayboldu, Yahudiler söylüyor bunu, Tevrat 2 kere tüm yeryüzünden yok oldu. MÖ. 7. Yy. da ve 5.yy. da. Yok olan Tevrat’ı yeniden derlediler, Ezra yeniden derledi Babil sürgünü dönüşü. Tevrat o kadar yok olmuştu ki yer yüzünden Tevrat’ı yok eden bizzat Yahudilerin inkarcı kralları oldu. Onlardan biri Ahad’dır mesela. Kral Ahad Tevrat nüshalarını yok ediyor, bu Yahudi bir kral. Yani bu kitap bizi yoldan çıkardı, bu kitap yüzünden başımıza gelmeyen kalmadı, İsrail oğulları dertten derde düştü, ben bu kitabı yok edeceğim.
………Çok ilginç değil mi? Amos peygamber, ilya peygamber, Yaremya peygamber, İşaya peygamber kendi krallarına karşı savaştılar. Tevrat’ı yok eden Krallarına karşı ve bunların bir kısmı da öldürüldüler, şehit edildiler. Dolayısıyla her birinin kitabı var. Onun için Tevrat’ı arz edeceğiz, İncil’i arz edeceğiz. Ey Kur’an bu Allah’ın kelâmı mıdır değil midir? Bugün elde bulunan Tevrat’la otuz dokuz kitaptan oluşuyor. Bu kitapların bazıları MÖ. 5., bazıları 7. Yy. da yazılmıştır. Bunu Yahudiler de bilirler. Tıpkı bugün İncil’e ilave edilen Pavlus’un mektupları gibi. Korintos’lulara mektup, Romalılara mektup, Selâniklilere mektup İncil’in parçasıdır. Ne yazıyor orada? Pavlusun mektubu, yani İsa’ya iman etmemiş birinin mektubu ne geziyor orada İncil’in parçası olarak? Oradadır.
………Dolayısıyla nasıl anlayacağız? Kur’an a sunacağız, Kur’an mihenk taşıdır. Ne yapar kuyumcu kendisine altın getirilince sarraf, mihenk taşına sürter, bu altın 24 ayar mı, 22 ayar mı, 18 ayar mı, 14 ayar mı öyle bilir. Biz de öyle bileceğiz, Kur’an a arz edeceğiz.
………Peki, Kur’an a arz edeceğimiz sadece İncil ve Tevrat mı? Hayır, Müheymin vasfı Kur’an ın Müslümanların kültürü içinde geçerlidir. 1.400 yıl sonra geldik sevgili peygamberimizden, 1.400 yılın isi, kiri pası var inancımız üzerinde. Peki ne yapacağız? Ben bu inancı babamda buldum ey Kur’an, sen de Müheymin’miş sin, yani otorite imişsin, yani iyisini kötüsünden ayırt eden bir otorite imişsin. O zaman getirdim ben babamın inancını, babam buna iman diyor, sen ne diyorsun? Tabii Kur’an a sürteceğiz şöyle mihenk taşına sarrafın sürttüğü gibi. Kur’an yok diyecek, bu altın suyuna batırılmış bir teneke. Öyle mi? Öyle. Ama babam buna inanıyor? O babanın dini Allah’ın dini değil diyecek Kur’an. Unutma atalarımızın dini diyorlardı Allah resulüne, atalarımız derken onların başında da Hz. İbrahim’i sayıyorlardı. Atacağız.
………Babamın dini? Kur’an a sürttük 24 ayar çıktı. Tamam baban doğru inanıyormuş, başım gözüm üstüne diyeceğiz, ayırt edeceğiz. Onun için Kur’an Müheymin miş. Allah’ımız El Müheymin, Allah’ımızın gönderdiği Kur’an da Müheymin. Müheymin sıfatı varmış. Otorite, yani inanacağınız şeyleri, din kabul edeceğiniz şeyleri Kur’an a arz edeceksiniz.
………Bir hadis geçti elimize, biri hadis diyor, Allah Resulü buyurdu diye de ağzını doldura doldura konuşuyor. Getir bakalım? Kur’an a bir sunalım bunu.
………Elinize geçti, Muvatta da gördünüz. Zamana sövmeyiniz Zaman Allah’tır. Burada işledim, kapı gibi sadece Muvatta da olsa, Buhari’de de var. Zaman Allah’tır, değer olarak geçiyor. Peki, Zaman Allah mıdır? Öyle bir şey olabilir mi? Zaman yaratılmış mıdır, yaratan mıdır? Halik mıdır mahlûk mudur önce bir karar verelim. Zaman Allah ise O zaman Allah yok haşa. Dolayısıyla nasıl olmuşta olmuş? Yani çok ilginçtir el Madnun risalesinde Gazzali’miz nasıl olmuşsa her halde kalemi sürçtü, aklı sürçtü orada zaman sonsuzdur der.
………Aman Allah’ım Tekfir ettiğin İbn. Sina’yı niye tekfir ettin o zaman. Yani demek ki sürçme oluyor, büyüklerimizde de oluyor. yani büyüklerimizin bu sürçmelerimizin kökeninde ne yatıyor biliyor musunuz? Kökeninde zanni bir bilgiyi, spekülatif bir bilgiyi getirip te imanın içine koymak.
………Kur’an a arz ettik. Casiye suresinde ne diyor? ve ma yühliküna illed Dehr. (Casiye/24) Müşrikler derler ki bizi dehr den başkası helak etmiyor. Yaşarız ve ölürüz, bizi helak eden dehrdir. Söyleyin şimdi, Allah resulünün ağzına birilerinin koyduğu bu lafı Kur’an a vurduk, Kur’an bu söz değil ResulAllah’ın, müşriklerin ağzına yakışan bir sözdür dedi, bitti. Kur’an mihenk taşıyla gösterdi ki bunu atın. Başımız gözümüz üstüne demekten başka bize ne düşer?
………Peygamberimiz dinini Kur’an dan öğrendi, buna itirazı olan var mı? Birileri dinini Kur’an dan öğrenmeyi Kur’an Müslümanlığı olarak niteliyor ve bunu da bir kötülükmüş, bir ayıpmış gibi konuşuyor. Bu kötülüğü ilk işleyen peygamberimizdir. Eğer cesaretiniz varsa peygamberimize laf söyleyin. O dinini Kur’an dan öğrendi, nokta.
………Âmin, Ya Muheymin, ya Allah kayıtsız şartsız hakimiyetin mercii sensin ya rab. Varlığı koruyan mutlak otorite sensin ya rab. İnsan için mutlak değer koyan sensin ya rab, bizi değerlerine sadık olanlardan kıl ya rabbi.
………Ya Muheymin ya Allah İslâm insanlığın değişmez değerlerinin adıdır, bizi İslam’ın yüz karası etme yarab. Nihilizm, değer ve hakikat düşmanlığının adıdır, değeri fiyata tebdil edenlerden eyleme ya rab.
………Ya Muheymin ya Allah imanımızı Muheymin olan Kur’an a arz ediyoruz, bizi; imanını kabul ettiğin kullar zümresine ilhak et ya rabbi. Kendimizi Muheymin olan Kur’an a arz ediyoruz, bizi tepeden tırnağa kabul olmuş bir dua kıl ya rabbi. Amin, ya mu’in, velhamdülillâhirabbilalemin.
………Ve ahiru davana enil hamdülillahi rabbil alemiyn
………Çağrımız ve davamız Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd’adır.
